“Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.” — Tolstoy
Funnel Kafası’nın hikayesi de Emre ve Hasan’ın ayrı ayrı çıktığı yolculuklarla başladı. Birazdan, önce Emre’nin sonra Hasan’ın gözünden bu hikayeyi dinleyeceksiniz.
… ve Emre mikrofonu alır 🎙
Hayatım boyunca içimde ”gerçek ve güçlü bir öğrenme isteği” ile hareket ettim. Farklı bir çok mesleği deneyip kendi adıma iyi olanı bulmak için çok çabaladım.
Henüz Pinterest üzerinde ahşap işcilikler yeni trend oluyorken bir kaç arkadaşla ürünler yapıp satmaya başladım. Ip Man filmini bilenler vardır oradaki dövüş sanatı olan Wing Chun’u öğrenip asistan olarak insanlara ders verdim.
Kendi dükkanımızda bina dış kapı kilitlerinin pazarlamasını yapmak için Edremit-İzmir-Bursa arasında mekik dokudum.
Aslında zihnimdeki düşünce çok basitti. Nerede iyi olduğumu keşfetmeye çalışıyordum. Ve yol boyunca denediğim her şey de sayısız farklı öğrenmeyle beraber bana katkı sağlıyordu.
Tabi bir yandan da hayatımı idame ettirmem ve para kazanmam şarttı. Üstüne üstlük bu dönemde hayatın bana en güzel hediyelerinden biri olan eşimle tanışmış ve evlenme hazırlıklarına girişmiştik.
Son olarak kendi dükkanımızda çalışırken yine denemek için girdiğim Re/Max Bal şirketinde gayrimenkul danışmanlığına başladım. Bir gün ofiste çalışırken Hollanda’da yaşayan çok sevdiğim bir dostumdan telefon aldım.
O anı hala çok net hatırlıyorum. Ofisteydim, telefonda bana bir iş modelinden bahsetti ve tam senlik dedi. Konuyu az biraz öğrenir öğrenmez bilgisayarın başına gittim ve dostumun tavsiye ettiği 29$’lık bir SMMA(Social Media Management Agency) kursunu satın aldım.
Aslında olay basitti. İşletmelerin müşteriye ihtiyacı var ve dijitali kullanmayı tam olarak bilmiyorlar. Sen de bir danışman olarak bu probleme çözüm üretip uzmanlığını satarak para kazanıyorsun.
Çok kısa sürede eğitimi tamamladım ve ilk olarak Re/Max’a danışmanlık vermeye başladım. Sonra İspanya’da yine bir tanıdığın e-ticaret firmasına bedava hizmet vererek işin derinliklerini öğrenmeye ve sürekli kendimi yetiştirmeye devam ettim.
O günden sonra hiç bir fırsat beni bu yoldan alıkoymadı ve kendimi devamlı geliştirmeye çalışarak farklı firmalara danışmanlık vermeye devam ettim. Evlendikten 5 ya da 6 ay sonra Hollanda’daki arkadaşımın tanıştırdığı Hasan ile ortak bir iş yapma fırsatı gelene kadar.
Üçümüzün beraber aldığı ve benim de uzun süredir okuduğum funnel işini uygulamaya geçirebileceğimiz bir düğün salonu firmasıyla hayat bizim için farklı akmaya başladı.
Hikayenin bundan sonraki kısmı Hasan’da.
… ve Hasan saksafonu alır 🎷
Saksafon, en sevdiğimiz müzik aleti 🙂
Merhabalar, merhabalar, merhabalar!
Babamın esnaf olmasından ötürü kendimi bildim bileli ticaretin içerisindeydim.
Hangi işin bana göre olacağı hususunda tereddütlerim vardı. Ben de aklıma gelen işleri tek tek denemeye başladım.
Lise yıllarında maraş dondurması ustasıydım. Miami’ye gidip orda bu işi büyütmeyi hedefliyordum lakin olmadı, babam iflas etti.
Dedim o zaman üniversiteye gideyim en azından sabit bir işim olur. (İflastan sonra şevkim kırılmıştı.)
Üniversiteyi 3 tübitak projesi ve 1 uluslararası makale ile bitirdim ama bir türlü bu iş beni tatmin etmedi. (Maden ve Cevher Hazırlama Mühendisliği )
Neyi istiyordum? Başarı mı? Para mı? Kariyer mi?
Hayır bunlar çok yüzeysel sorulardı… Derinlere inip asıl arzumu keşfetmek istiyordum.
Bulduğum şey ise ÖZGÜRLÜK oldu. Peki özgürlükten kasıt neydi?
Düştüğün zaman yeniden kalkabilmek… İşte bu cümle hayatımı tamamen değiştirdi.
Özgürlüğümü bana yaşatacak iş olarak dijital pazarlamayı seçmiştim. Durdurak bilmeden çalışıyor resmen pazarlama ile yatıp pazarlama ile kalkıyordum.
İlk danışmanlığımı amcamın pastanesine verdim ve satışlarını %150 civarı arttırdım.
Arzu ettiğim hayatı bana kazandıracak, özgürlüğümü bana yaşatacak iş bu olmalı dedim.
Pandemi ile birlikte çok değerli bir abim beni Emre abi ile tanıştırdı. Birlikte bir Hollanda’da bir düğün salonu için danışmanlık hizmeti verdik ve birbirimizin iş yapış biçimini gördük.
O sıralar Düşün ve Zengin Ol kitabını okurken, nasıl kaldıraç etkisi daha yüksek işler yapabiliriz diye zihnimde deli sorular birbirini kovalamaya başladı…
Bir akşamüstü hemen Emre abiyi aradım ve funnel’a odaklanalım, ortak olalım, güçlerimizi birleştirelim ve yol boyu öğrendiklerimizi sektördeki arkadaşlarla paylaşıp onlara değer katalım dedim.
Sonrası malum :)) Funnel Kafasını kurduk ve insanlara karlı ve sürdürülebilir bir ekonomiyi nasıl oluşturacaklarını anlatmaya başladık.
Ruh hali ejderhaya kafa tutan atmaca misali bir girişimci olarak yoluma devam ediyorum.
… ve kapanış 📽️
Hikayelerimizi daha detaylı dinlemek ve bir parçasında kendi hayatınızı bulmak için:
Emre’nin hikayesi:
Hasan’ın hikayesi:
Tabiki ikimizde burada anlattıklarımızdan daha çok şeyi yaşadık, gördük, deneyimledik ve hala da öğrenmeye devam ediyoruz. Ancak bizi daha yakından tanımak istiyorsanız ürettiklerimizle bolca vakit geçirmenizi öneririz.
Saygı ve sevgilerimizle 🙂