Danışmanlara Notlar [5 Yıllık Deneyimden Gelen İçgörüler]

Piyasalar anlamsız bir şekilde işin arkaplanını anlatmayan, her şey güllük gülistanlıkmış gibi paylaşımlar yapan insanlarla doldu taştı. Bunlara biz sebep olduk, içimizdeki o süreci sevmeyen ama sonucu isteyen taraf…

Şimdi size bir danışman olarak bazı gerçeklerden bahsetmek istiyoruz. Sadece danışmanlık sektöründe olanlar değil firmalara hizmet veren herkes bu söylediklerimi anlayacak ve bizimle aynı duyguları paylaşacaktır.

  1. Danışmanlık işine başlarken herkes niş başlamak ister. Ancak realite öyle değildir, para kazanmak ve hayata tutunmak gerekir. Bu sebeple birden fazla sektöre hizmet vermenin hiçbir sakıncası yoktur.
  2. Kurs alarak danışman olunmaz. Danışmanlık verdikçe danışman olunur.
  3. İlk zamanlar az paralara ve hatta işi öğrenirken bedavaya hizmet vermenin hiçbir sakıncası yoktur. İşi öğrenmenin maliyeti budur. Tabi kendinizi suistimal ettirmedikçe.
  4. Herkesin yaptığını yaparak başlayabilirsiniz, ama bu şekilde oyunda kalamazsınız.
  5. Danışmanlık her geçen gün daha da zorlaşıyor, çünkü şirkete sunduğunuz değeri her seferinde daha da fazla gösterme ihtiyacı artıyor.
  6. Danışmanlık oyununu ya çok müşteri, büyük cirolar ama az kârlılık ve derin baş ağrılarıyla mücadele ederek oynarsınız. Ya da az müşteri, derin uzmanlık, çelik gibi bir irade (hayır demek ve az ciroyla bir süre idare etmek için) ve sonrasında gelen yüksek kârlılık ile oynarsınız.
  7. Bir şirkete danışmanlık veriyorsanız sadece 1 alanı bilerek hayatta kalmanız zordur. Ya siz ya da ekibinizde biri ‘generalist’ olmak zorundadır.
  8. Zaman ilerledikçe kendiniz için doğru müşteriyi tanımlamazsanız bir ömür boyu baş ağrısı, zamansız yazışmalar, sizi anlamayan müşterilerle yaşamak zorunda kalırsınız.
  9. Her müşteriyle sözleşme yapmak zorunda değilsiniz, hatta bazen yapmamak daha iyi olabilir. Ancak bu sağlam bir otorite, sıkı bir prensip ve yaklaşım tekrarı ister.
  10. Email ve Whatsapp ile müşteri yönetilmez. İddia edenler öyle sananlardır.
  11. Yazmıyor ve süreçleri dökümente etmiyorsanız bu işte varlıklı olmayı ve bir miras bırakmayı hayal etmeyin.
  12. Instagram’da üretilen 24 saatlik içerikleri tüketerek gelişemezsiniz. Zamansız kaynakları okumak ve sindirmek zorundasınız.
  13. Başlangıçta müşteriye yanlış deme lüksünüz olmayabilir. Ama zaman ilerledikçe müşterinize katılmadığınızı söylemezseniz ondan saygı göremezsiniz.
  14. İçerik üretmenin gücünü başlamadan bilemezsiniz. Hatta bazen başladıktan sonra bile bilemezsiniz.
  15. Prensipleriniz ve değerleriniz yoksa savrulan ve şikayet eden ajans ve danışmanlardan farkınız kalmaz.
  16. Tek bir nişe odaklanacağım deyip o alanda kalabilirsiniz ama bu dönüşmenizi engellememeli ve sizi pazarı dinlemekten uzak tutmamalıdır.
  17. Parası olmayan müşteriyle sadece kendinizi ispat edene kadar çalışın. Para filtredir ve adanmışlıktır.
  18. Danışmanlık bir beklenti yönetimidir. Yüksekleri vaat ederseniz düşüşler kırımla sonuçlanır. Azı vaat edip, çoğu gerçekleştirmek esas olmalıdır.
  19. Satış görüşmelerinde fiyat indirimi yaparak mutlu olan müşteri görülmemiştir. Ödeme kolaylığı yaparak mutlu etmek mümkündür.
  20. Danışmanlık bir basamaktır. Önce kendinizi, sonra şirketinizi, sonra da tespit ettiğiniz bir problemi ürüne dönüştürmedikçe varlık basamaklarında tırmanmanız zordur.
  21. Acıyı derinden hissetmeyen müşteriye bir şey satamazsınız. Eğer müşterinin yarasını açık görürseniz ona tuz basmaktan çekinmeyin. Problemi derinden hisseden biri için çözüm tercih değil zorunluluktur.
  22. Teklif maille iletilmez. İletilirse itiraz karşılanmaz. Kısa da olsa telefon ya da Zoom’da iş nihayete erdirilmelidir.
  23. Kendinizi anlattığınız bir görüşmede müşterinin sizi sevme olasılığı azalır. O yüzden soru sormak şarttır. Her soru müşterinin içindeki cevheri keşfetmek adına vurulmuş bir kazma gibidir. Asıl problem derindedir ve keşfedilmek ister.
  24. Fiyat itirazlarının %99’u gerçek itiraz değildir.
  25. Problemi sevmeyen danışman olamaz, zaten olmasına da gerek yoktur.
  26. Müşteriyle olan çatışmalarda söylenen hiçbir şey kişisel algılanmamalıdır. Olay işletme ve onun gideceği yerdir. Kişisel algılayan insanlarla iş yapılmaz.
  27. Danışman itibarıyla iş yapar. Bu yüzden başarısız olmak sorun değil, elinden geleni yapmaya çalışmamak sorundur.
  28. Müşteriyi aldığınızda yaptıklarınızla, bıraktığınızda yaptıklarınız arasında fark varsa kendinizi ve ekibinizi sorgulayın. İtibar tutarlılık ister.
  29. Her yeni danışman, ekibin ve sizin ‘yetersizlik hissinizi’ tetikler. İşin doğası budur. Bu hissiyat sizi doğruyu aramaya iter ve yanlıştan alıkoyar.
  30. Bir müşteriyle işlerin iyi gitmediğini hissettiğinizde bunu ilk dile getiren taraf siz olun ve bir çözüm yolu arayın. Sezgileriniz zamanla size bunu yapma imkanını verecektir. Bu, size olan saygıyı sürekli kılar.
— Emre Doganer & Hasan Bölükbas

Emre DoğanerHasan Bölükbaş

P.S. Bu notları zamanla başka yazılara bağlayacak ve genişleteceğiz. Katkılarınız olursa her zaman bekleriz.

0 comments… add one

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir